Aksaray halkı tekrardan su ile ilgili bir daha böyle sorunlar yaşamamak için yetkililerden bir an önce tedbirler alınmasını istiyorlar.
2007-2011 arasında da Aksaray Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Prf. Dr. Necdet Sağlam, Aksaray’ın su sorunu ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunurken, ben Aksaray’a hizmet etmek ve su sorununu çözmek için elimden geleni yapmaya hazırım.
Sağlam yaptığı açıklamada şu konulara değindi; 2007-2011 arası Aksaray Üniversitesi Rektörü olarak dönemimde ve sonrası da Aksaray'daki su sorununu takip ettiğim için çok kısa bilgi vermek ve öneride bulunmak istedim.
Aksaray' daki içme suyu sorunun çözümüne maalesef kalıcı çözüm getirmemektedir.
Zaten havalar soğuyor koku azalacaktır Ancak ;
1. Tat ve koku suyun estetik özellik değildir. Suyun kalitesini diğer kriterler gibi etkileyen önemli parametrelerdendir.
2."......... SUYUN KULLANILABİLİRLİĞİNE ENGEL OLACAK HİÇ BİR VERİYE RASTLANMAMIŞTIR"
Demek doğru değildir. Açıklandığı gibi dibe çöken organik atıkların(alg ve benzeri gibi) anaerobik parçalanma sonucu (pütrifikasyon) kokuşma oluşmuş yani kötü koku ve gazlar çıkmıştır. Koku ve bulanıklık, suyun kalitesini bozmuş ki bundan kaynaklanan bir rahatsızlık var. Yani suyun kullanılabilirliğine kötü koku engel olmaktadır.
Ne olacak bu suyun hali |
Sonuç: çözüm için Aksaray Üniversitesi ile ilişkiye geçilmesi hem doğru hem de çözümün daha kolay ve kalıcı olacağı kanaatindeyim.
Türkiye'nin birçok ilinde olduğu gibi Aksaray’dada içme suyumuzu hazır su olarak parayla satın almak durumunda kalıyoruz fakat duş aldığımız, diş fırçaladığımız, elimizi yıkadığımız suyu çeşmelerden kullanmak durumdayız. Çeşmeden akan içme suyu tahammül edilemez seviyelerde kötü kokmaya başlamıştır. Belediyeye konuyu bildirdiğimizde ise sürekli kaçamak cevaplar ile karşı karşıya kalıyoruz.
Çeşmelerden Akan Suyun Kullanılabilir Seviyelerde Olmasını İstiyoruz! 2008 Yılında Aksarayda Yaşanan Salgını Tekrar Yaşamayalım!
Aksaray Beledisyesinin Konu İle İlgili Açıklaması :
AKSARAY BELEDİYESİ, SU KALİTESİ KONTROL ALTINDA
SUYUN KULLANILABİLİRLİĞİNE ENGEL OLACAK HİÇ BİR VERİYE RASTLANMAMIŞTIR
Aksaray belediyesi su işleri müdürlüğü son günlerde içme sularında meydana gelen koku nedeniyle bir açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada şehrin büyük oranda içme suyunun karşılandığı mamasın barajında yosunlaşma, alg üremesi ve gece-gündüz sıcaklık farkı; tesiste üretilen içme suyunun suyun kimyasal ve mikrobiyolojik açıdan kalitesine olumsuz bir etkisi olmamakla birlikte, bahse konu durum, koku, tat gibi estetik parametrelerde değişikliğe sebep olduğu söylenerek şu görüşlere yer verildi;
“Şehir içme suyunun ortalama olarak % 45 i Mamasın Barajından, %40 ı Bağlıköy Yer altı suyundan ve %15 i Helvadere tatlı su kaynağından karşılanmaktadır.
Şehrimizin ana içme suyu kaynağı Mamasın Barajıdır. Mamasın Barajı 1960’lı yıllarda sulama amacıyla yapılmış bir barajdır. 1998 yılından itibaren içme suyu amaçlıda kullanılmaktadır. İçme suyu, barajın sulama suyu kanalından alınmaktadır. Barajda ayrıca olta-ağ balıkçılığı ve kerevit avcılığı yapılmaktadır. Barajı besleyen bu kaynaklar; akış güzergâhında bulunan yerleşim yerleri, turistik tesisler ve tarım arazilerindeki uygulamalar neticesi kirliliğe maruz kalmaktadır. Mamasın barajı etrafındaki arazilerde yoğun tarımsal faaliyetler yapılmaktadır. Bu faaliyetler neticesinde mamasın barajına direkt veya karasu deresi ve Melendiz Irmağı yolu ile kirlilik yapıcı atıklar taşınmaktadır. 50 yıla yaklaşan bir hizmet ömrü olması sebebi ile baraj tabanında yoğun kirleticilerin bulunduğu bir çamur tabakası oluşmuştur. Ayrıca bahar ve yaz aylarında birçok kez (halk arasında yosun diye bilinen) alg patlaması meydana gelmektedir.
Mamasın barajı en büyük içme su kaynağı olup, buradan alınan su belli bir fiziksel ve kimyasal arıtımdan sonra şehre verilmektedir. Diğer iki yeraltı su kaynağında ise arsenik giderimi yapılmakta olup demir 3 klorür dozlamasına dayalı basınçlı kum filtreleri sistemini barındıran bir arıtmaya tabi olduktan sonra su şehre verilmektedir.
Her yılın özellikle Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında karşılaşılan bu sorunun kısmen giderilebilmesi için DSİ Genel Müdürlüğü ile bu yıl bir takım önlemler ve çalışmalar yapılmış olup, bu yıl ciddi anlamda tat ve koku problemi yaşanmamıştır. Fakat son zamanlarlarda mevcut şebeke suyunda hissedilir biçimde ortaya çıkan tat ve koku probleminin nedeni, gece ve gündüz sıcaklıkları arasındaki farkın büyük olması sebebi ile taban suyunun üstte bulunan su ile karışmasına bağlı olarak baraj gölünün her katmanına tat ve kokunun yayılmasıdır.
Aksaray Belediyesi olarak bu sorunun tamamen çözülmesine yönelik bir su politikası oluşturulmuş olup, kısa, orta ve uzun vadede projelerin hayata geçirilmesi ile beraber son bulması hedeflenmiştir. Bu kapsamda,2014 yılında yapılan keson kuyu ile Bağlıköyden alınan yer altı su kaynağının kapasitesi %35 arttırılmıştır.
Ayrıca; Bağlıköy mevkiinde 6 adet kuyu açılmış olup bu kuyuları mevcut içme suyu sistemine dahil edilmesi için,6 Ocak 2015 tarihinde İsale Hattı ve Depoların Proje İhalesi yapılmış, Projeler tamamlanmış olup 2015 Ekim ayı içerisinde inşaatının ihale aşamasına gelinmiştir. Yeni Arıtma Tesisinin Proje ihalesi ise,17 Eylül 2015 tarihinde gerçekleştirilecektir.
Mamasın Barajından alınan suyun kalitesini arttırılmasına yönelik, mevcut arıtma tesisinin rehabilitasyonu ve ek bir arıtma ile tat ve koku gideri minin de olduğu yeni bir arıtma ile ilgili fizibilite çalışmaları tamamlanmış olup, proje+uygulama safhasına geçilmiştir.
Ayrıca; son günlerde oluşan tat ve koku probleminin giderilmesine yönelik, Bağlıköy arıtma tesislerinde yedek sistemler de devreye alınmış olup, kokunun kaynağı olan Mamasın Barajından alınan su miktarında azaltılmaya gidilmiştir.
Sıcaklıkların ve su tüketiminin oldukça yüksek seyrettiği bu günlerde müdürlüğümüz çalışanları her zamankinden daha fazla gayret ve özen ile çalışmalarını sürdürmekte, Aksaray halkının düzenli ve kesintisiz olarak sağlıklı suyla buluşturmak için her türlü tedbiri almaya devam etmektedir.” Denildi.
Yorum Yazın