Genç yaşta yakalandıkları hastalıklar sonucunda hayata küsen ve ilaç ile tedavi edilen Aksaray’da yaşayan hastalar son 2 yılda Psikiyatri Uzman Doktor Basri Köylü ile hayata yeniden tutundular.
20’li yaşlarda değişik psikolojik sorunlar içerisinde bulunan hastalar 2 yıl öncesine kadar ilaç tedavisi ile sadece yaşamlarını sürdürürken, Psikiyatri Uzman Doktor Basri Köylü ile yolları birleşen hastalar hayata yeniden bağlandılar. Yaklaşık 2,5 yıl önce Aksaray Devlet Hastanesinde göreve atanan Psikiyatri Uzman Doktor Basri Köylü ‘Şizofren’ hastaları ile kaynaşarak onları hayata yeniden bağladı. Psikiyatri Uzman Doktor Basri Köylü ‘Şizofren’ hastalarının aralarına katılarak ve onlarla kaynaşarak ‘Bende Varım’ adlı tiyatro ile hastaları tekrar hayata bağlarken, hastaların ise kendine olan özgüvenlerini kazanmasına neden oldu. Aksaray Devlet Hastanesi Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde tiyatro eğitimi alan şizofreni hastaları, oyunculuk yaparak hastalıklarını yenmeye başarıyor. 35 hastanın tedavi gördüğü hastanede, Tiyatro ile yeniden hayata ‘Merhaba’ derken, Halk Eğitim Öğretmeni Fatma Kayakoğlu ile birlikte Ebru, hat sanatları, sabunluk gibi el becerileri ile de yaptıkları ürünleri sergiliyorlar. ni ve bağlanan hastalardan 2’si KPSS’de puanlar alarak Devlet Memuru olurken, 1’si ise hastalığı sebebiyle bıraktığı eğitim hayatına yeniden başlamaya karar verdi.
“Eğitiminde Başarılı Olacağına İNANÇlı”
Genç yaşta Şizofren hastalığına yakalanan 28 yaşındaki Çiğdem İnanç isimli genç kız 8’inci sınıfta bıraktığı eğitim hayatına yeniden başladı. Çiğdem İnanç haber servisimize yaşadıklarını şu şekilde anlattı; “15 yaşında sinirli ve içime kapanık halde kimse ile iletişim kurmama şikayeti sonucunda yakalandığım hastalık neticesinde eğitim hayatımı ortaokul ile sonlandırmak zorunda kaldım. Aksaray Devlet Hastanesi Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde tedavi görmeye başladım. Burada tanıştığım tiyatro gösterisi sonrasında tedavim hızlandı. Ve geçen yıl Açıköğretim Lisesine kayıt oldum. Derslerime burada çalışıyorum. Hedefim Açıköğretim Lisesini bitirdikten sonra Konservatuar okumak olacak.”
“Tedavi Gördüğü Hastanede Tanıştığı Arkadaşı İl Hayatlarına Yön Verdiler”
Rabia Balcı ile Tansel Ada’nın ise farklı ama birbirleri ile bağdaşan hayat hikayeleri ise ikisi de Şizofren hastası olmalarının yanı sıra birlikte Toplum Ruh Sağlığı Merkezinde (TSRM) ders çalışarak KPSS’de başarılı olmaları. Başarılı olmalarının yanı sıra atamaları yapılan 2 arkadaş şimdi devlet memuru olarak görev yapmaktalar.
TSRM’de tanışarak arkadaş olan Rabia ve Tansel doktor Basri Köylü’nün de yönlendirmesi sonucunda KPSS’ye çalıştılar. Birlikte TSRM’de ders çalışan 2 arkadaş KPSS’de başarılı oldular. O yaşananları 32 yaşındaki Rabia Balcı şu şekilde anlatıyor; “3 sene önce karıncaların ve böceklerini beni yiyebileceğini düşünerek bu hastalık ile tanıştım. Sonra TSRM’de tedavi görmeye başladım. Basri hocam gelmeden önce ben burada kimse ile konuşmayarak sadece pencere önünde dışarı izliyordum. Basri hoca ile tanıştıktan sonra onun tedavi yöntemi sonucunda tiyatroda kendime gelen özgüven sonrasında doktorum bana KPSS’yi tavsiye etti. Maddi imkansızlıklar sonucunda burada Tansel arkadaşım bana ders çalıştırıyor ve birlikte KPSS’ye hazırlanmaya başladık. Hem Tiyatro çalışıyor, hem de KPSS için ders çalışıyorduk. KPSS’de başarılı olduktan sonra bir okulda hizmetli kadrosunda devlet memuru olarak görev yapıyorum. Buraya da gelerek arkadaşlarımla birlikte hem tedavime devam ediyorum, hem de tiyatro çalışmasında bulunuyorum” ifadesine yer verdi.
Üniversite okuduğu yıllarda bu hastalığa yakalanan 37 yaşındaki Tansel Ada pes etmedi. Tedavisine devam ederken, girdiği Üniversite sınavları sonunda 2 kere Üniversite kazandı. Tansel Ada hayat hikayesini ise şu cümlelerle özetliyor; “Üniversite okuduğu yıllarda bu hastalığa yakalanan 10 yıldır Devlet tarafından kurulan Bakım Merkezinde kalıyordum. Kişisel ihtiyaçlarımı dahi karşılayamadığım için ailem benden vazgeçerek beni bakım merkezine verdiler. Ve 2,5 yıl önce TSRM’de yolum Doktor Basri Köylü ile birleşti. Basri Hocamız önderliğinde kurulan ‘Bende Varım’ tiyatro çalışmaları sonucunda birçok kaybettiğim duyguları yeniden kazandım. Bu süre zarfında 1 KPSS ve 2 üniversite sınavlarına girdim. Her 3 sınavda da başarılı oldum. Burada arkadaşlarım tiyatro çalışırken ben de sınavlara çalıştım. Hatta KPSS öncesinde Rabia arkadaşıma da yardımcı olarak birlikte ders çalıştık. Sonuçta her ikimizde şimdi Devlet Memuru olarak hizmetli kadrosunda işe başladık. Şimdi ise kendimin yaşadığı bir ev, birçok arkadaşım ve işim var.”
“Aksaray ve Birçok İlde Gösteri Düzenlediler”
Birçok oyun sergileyen ve skeçler hazırlayan hastalar başka illere de gösteriye gidiyorlar. Büyük ilgi gören şizofreni hastaları, ilaca ilk gün kadar bağlı olmadan iyileşme yolunda ilerliyorlar. Tamamı şizofreni hastalarından oluşan Basri Köylü önderliğindeki “Ben de Varım” adlı tiyatro grubu 1 yıl içerisinde Aksaray ve farklı illerde olmak üzere 20 gösteri düzenledi. Hastalarını tiyatroyla buluşturarak onların yaşamlarına dokunan ve pek çok şeyi değiştiren Psikiyatri Uzman Doktor Basri Köylü, “Ben de Varım” adlı tiyatro grubunu anlattı: “Psikiyatristliğin yanında bir de tiyatrocuyum. Tiyatroyla içli dışlı olduğum zaman ruhsal olarak kendimi çok iyi hissettiğimin farkına vardım. Daha sonra 'Neden bunu hastalarımda denemeyeyim' diye düşündüm. Ve hastalarım için bir tiyatro kulübü kurdum. Amacım şizofreni hastalarının sesini duyurmak ve en önemlisi onlara karşı toplumun önyargılarını kırmaktı. Tiyatrodan önce hastalarım 5 dakika bile konuşamıyordu. Ancak şimdi provalar yapıyorlar. Saatlerce sohbet ediyorlar. Birçok hastanın ilaç kullanma düzeyi de en aza indi.”
“Almanya’dan Davet Ediler”
Tamamı şizofreni hastalarından oluşan Basri Köylü önderliğindeki “Ben de Varım” adlı tiyatro grubu sosyal proje kapsamında birçok kez takdir edilirken, hastalar ise ilgisizlikten şikayetçiler. Haber servisimiz ile görüşen hastalar; “Bizler Doktorumuz Basri Köylü ile birlikte 20’yi aşkın tiyatro düzenledik. Birçok il ve ülkelerden teklif aldık. Almanya Engelliler Federasyonu tarafından davet teklifi aldık. Yol masraflarımız hariç tüm masraflarımızı onlar karşılayacaklar ve Kraliyet Salonunda gösterimizi yapacaktık. Ancak bizler yol masraflarımızı karşılayamayacağımızdan oraya gidemedik. Gösteri düzenlediğimiz yerler bizleri ayakta alkışladılar, tebrik ettiler. Evet buraya kadar her şey güzel. Ama bizim elimizden tutan ve tebrik dışında bizi destekleyen yok. Bizler hastalığımızı yenerek, hayata yeniden gülüyoruz. Kimselerle konuşmayıp, yalnız yaşamak isterken, bugün sizlerle saatlerce sohbet etmek istiyoruz. Şizofren hastaları kötü değildir. Saldırmazlar. Sadece ama sadece ilgi bekliyoruz” dediler.
“2 Hastam KPSS’de Puanlar Alarak Memur Oldu. Bunlar İlaçla Olacak Şeyler Değil”
İlaç verip uyutmanın kolaycılık olduğunu ve kendisine göre de bunun yanlış olduğunu ifade eden Psikiyatri Uzman Doktor Basri Köylü “Hissetmiyor, konuşmuyor, gülüp ağlamıyorsa o insan yaşamıyordur. Sahnenin tadına varan hastalar artık uyumuyor. Tüm duyguları faaliyette. İnsanlarla iletişim içindeler. Aldıkları ilaçların dozları düşürüldü. Beyinlerinde harabiyet olduğu için normalde hiçbir şey yapmak istemeyen hastalar şimdi beni sıkıştırıyor 'Hocam ne zaman prova yapacağız?' diyorlar. Şizofren hastalarına ilaç ver uyut. Bu bana göre değil. Asıl hekimlik onları hayata yeniden kazandırmak. Burada bulunan eski hastalarımın ilk geldiğimdeki günleri hatırlıyorum. Kimisi pencerenin önünde oturur, kimisi bir köşede uyurdu. Ama şimdi gördüğünüz gibi çok şeyler değişti. Hastalarımın arasında 2 hastam kendi çabaları ile hazırlandıkları KPSS’de puanlar alarak Devlet Memuru oldu. Bir hastam yarım bıraktığı eğitim hayatına yeniden başladı. Bunlar ilaçla olacak şeyler değil” dedi.
Armağan ŞEN/Özel Haber
Yorum Yazın