MÜSİAD Aksaray Şube Başkanı Eyup Dağdaş ve Başkan Yardımcısı Emin Eroğlu, 22.Mayıs.2015 tarihinde, Çanakkale’de yapılan Başkanlar Toplantısı’na katıldılar. Ülkemizin öne çıkan ekonomik ve siyasi konularının ele alındığı toplantı sonucunda MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak imzalı bir bildiri yayınlandı.
MÜSİAD Aksaray Başkanı Eyup Dağdaş Yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Türkiye'deki 86 Başkanımızın ve Yönetim Kurulu Üyelerimizin katıldığı toplantımız, son derece verimli geçmiştir. Hem teşkilatımıza ait, hem de ülkemizin ve iş dünyasının farklı başlıklarını mercek altına aldığımız Başkanlar Toplantımızın çıktılarını, bugün ve takip eden dönemde kamuoyumuzun dikkatinize sunacağız.”
Toplantı sonucunda yayınlanan bildiri de MÜSİAD, SEÇİMLER, EKONOMİ, İÇ SİYASET ve DIŞ POLİTİKA alanlarında ana başlıklara dikkat çekilerek bu alandaki MÜSİAD görüşünü kamuoyunun bilgilerine sunulmuştur.
Bu bağlamda;
MÜSİAD; ana başlığı altında:
Genel kurul süreci, yeni yönetim ve yeni hedeflere dikkat çekildi. 20 Mayıs’ta yayınlanan “2023’e doğru Kültür Politikaları” raporu yanı sıra, önümüzdeki günlerde yayınlanacak Dış Politika, Ekonomi ve Bürokrasi raporları konusuna değinildi.
Seçimler ; ana başlığı altında şu görüşlere yer verildi:
a) 7.Haziran Genel Seçimlerine doğru, partilerin ekonomik vaat ağırlıklı seçim stratejisi dikkat çekmektedir. Milletimizin hep daha güzeli hak ettiğine inanarak, güzel vaatleri de ilgiyle izliyoruz. Ancak, geçmişte, popülist söylemlerin, kaynak planlaması yapılmadan, hesapsız harcama vaatlerinin, milletimize yaşattığı acılara şahit olduk. Ülkemizin, kaynak alt yapımızı bozacak, finansmanı belirsiz veya yapılamayacak vaatlere değil; mevcut kazanımların büyümesini sağlayacak, güçlü ve reel hedeflere ihtiyacı vardır.
b) Siyasi parti liderlerinin kullandıkları dil ve üslup kaygı vericidir. Siyasi retoriğin, neredeyse sadece suçlamalar seviyesinden, daha olgun, vakur ve ülkemize yakışır bir bilgelikle şekillenmesi için, tüm siyasilere büyük görev düşmektedir.
c) Seçimlerin, olabildiğince geniş katılımlı ve barış içinde geçebilmesi için, seçmene ve siyasi partilere büyük görev düşmektedir. Sandıktan çıkacak sonucu da, tüm vatandaşlarımız ve siyasetçilerin, saygıyla ve demokrat bir tavırla karşılaması gerekmektedir. İş dünyası olarak, bugüne kadar olduğu gibi, seçim sonucunda, Huzur, Güven ve İstikrarın devamını arzu ediyoruz.
d) Bir başka önemli konu, yıllardır baskı altında tutularak millete verilmemiş ve bugün nispeten kazanılabilmiş bazı temel hakların, tekrar milletin elinden alınabileceğine yönelik söylemlerdir. Toplumsal huzur ve barışı bozacak, temel insan hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı yaklaşımlar, bizi daha mutlu bir geleceğe götürecek söylemler olamaz.
e) Bu noktada, Diyanetin fonksiyonu ile ilgili değerlendirmeleri, 8 yıllık kesintisiz eğitime geri dönüş önerilerini, Kabe tartışmalarını, günlük siyaset gündemi içinde değerlendirmeyi, son derece yanlış ve tehlikeli buluyoruz.
Ekonomi; ana başlığı altında ise şu görüşler dile getirildi:
a) Hükümetin 25 Maddelik Dönüşüm Programı, Yeni Bir Ekonomi Hikâyesinin ana çerçevesini oluşturmaktadır. Fakat bu hikayenin milletçe sahiplenilmesini sağlayacak, ortak ve kuvvetli bir heyecanın ateşlenmesine ve bunu ortaya koyacak güçlü bir söyleme de, acilen ihtiyaç vardır.
b) Uluslararası konjonktür ve iç piyasa dinamikleri sebebiyle yavaşlayan ekonominin acilen canlandırılmasına ihtiyaç vardır. Orta ve uzun vadeli planlamalarla yapısal ve yönetişim reformlarına odaklanılıp bütçe disiplini de elden bırakılmazken, kısa vadede acil ara çözümlere ihtiyaç vardır. Yoksa, kaçan balık büyük olur.
İç siyaset; ana başlığı altında dile getirlen görüşler ise:
a) Seçimlerden sonra, siyasal sistemimizin acilen revize edilmesi, yeni ve sivil bir Anayasa ile, maalesef Kuvvetler Kargaşası şeklinde kurgulanan ve uygulanan mevcut Kuvvetler Ayrılığı ilkesinin, doğru eksene oturtulması gereklidir.
b) Devletin ve milletin gücünü ve etkisini azaltmaya yönelik yapılanmalara karşı mücadele kararlılıkla sürdürülmeli, bu yapılırken, süreci sulandırmaya yönelik artniyetli veya beceriksiz yaklaşımlara imkan tanıyarak, yeni madurların oluşturulmasına da izin verilmemelidir.
c) Çözüm süreci, milletimiz için, asrın Barış ve Milli Birlik Projesidir. Sürecin kararlılıkla devam etmesi, toplumun her kesiminin yararına olduğu için, bu noktada sorumluluğu olan herkes, bu bilinçle hareket etmelidir.
Dış politika; ana başlığı altında yer verilen görüşler ise:
a) Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin, bir darbe ile devrilerek gözaltına alınması, seçimle gelen iktidarların seçimle iktidardan ayrılması gerçeğinden hareketle, kabul edilemez. Kaldı ki, yargılanarak, 108 arkadaşı ile birlikte idama mahkûm edilmesi, söz konusu bile olamaz.
b) Tarih boyunca, mazlumlara kucak açmasıyla tanınan, en son Bosna olayında bunun güzel bir örneğini veren milletimizin, Suriye'de yaşanan drama karşı gösterdiği insani tavır ve yaklaşık 2 Milyon Suriyeli muhacire kucak açması takdire şayandır. Bu insanların, ülkelerine ölüme gönderilme projelerini hayret ve esefle takip ediyor ve kınıyoruz.
c) Seçim ortamının geçilmesinden sonra, AB ile ilişkiler, TTIP ve benzeri oluşumlar, yeni pazar ve uygun ürün çalışmaları, İş gücü piyasaları ve istihdam politikaları, Sanayi Politikamız, Yatırım ve Kalkınma Bankacılığının yaygın uygulaması gibi konular, üzerinde odaklanılması gereken önceliklerimizdendir.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Yorum Yazın