Medyada çıkan intihar haberleri hiçbir şekilde geniş ve tekrarlayan biçimde olmamalıdır.
İntiharın bir çözüm yolu, cesurca bir davranış şekli olmadığını söyleyen Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Uzm.Dr. Basri Köylü, mevsim itibarı ile intihar girişimlerinin artabileceğini söyledi.
Dünyada her 3 saniyede 1 kişinin intihar girişiminde bulunduğunu söyleyen Uzm.Dr. Basri Köylü, ülkemizde ise en çok intihar vakalarının 15-29 yaş aralığında yaşandığını açıkladı.
Kişileri intihara bir çok olumsuzlukların sürükleyebildiğini kaydeden Uzm.Dr. Basri Köylü açıklamasında şöyle dedi.
“İnsanlar en çok depresyon, psikolojik ve bedensel rahatsızlıklar, ekonomik sorunlar, aile içi ilişki problemi, iletişim sorunları, bağımlılık, dışlanma, şiddet, terk edilme ve yalnızlık, aile içi problemler, hayal kırıklıkları, işsizlik ve okulda başarısızlık nedeniyle intihar girişiminde bulunmaktalar” dedi.
AEAH Psikiyatri Uzmanı Dr. Köylü açıklamasında devamla şunları söyledi;
“İntihar, dünya üzerinde yaşanan ölüm olayları arasında ilk 10 sırada yer almakta ve gençler arasında en sık rastlanılan üçüncü ölüm nedenidir ve Dünya genelinde intihar oranları her yıl katlanarak artmaktadır. Dünyada her yıl yaklaşık 20 milyon intihar girişimi gerçekleşmekte ve bunun 1 milyonu ölümle sonuçlanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre intihara bağlı ölümler dünya genelinde son 50 yılda %60 oranında artmıştır. Bu rakam ülkemiz içinde tehdit oluşturmaktadır. Ülkemizde her yıl yaklaşık 3 bin kişi intihar sonucu hayatına son vermektedir. Sanılanın aksine genç yaşta yaşanan intihar girişimleri en çok kadınlarda görülürken, ölümle sonuçlanan girişimler daha fazla erkeklerde görülür” dedi.
İntihar Girişimi Katlanarak Artıyor
Dünyada intihar girişiminin her yıl katlanarak arttığını ve yılda yaklaşık 20 milyon insanın intihar girişiminde bulunduğunu açıklayan Uzm.Dr. Köylü;
“Günümüzde intihar girişimi bir çok sebebe bağlı olarak gerçekleşmektedir. Depresyon başta olmak üzere psikolojik rahatsızlıklar, ekonomik sorunlar, aile içi ilişki problemleri, iletişim sorunları, bağımlılık, dışlanma, şiddet, yalnızlık, aile içi problemler, okulda başarısızlık, işsizlik, hayal kırıklığı ve bedensel hastalıklar, sosyal destek eksikliği, bir yakınını kaybetme ya da ayrılma, dürtü sellik, göç etme, toplumsal olaylar en önemli sebepler arasında yer almaktadır. En büyük riski ise depresyon başta olmak üzere ruhsal hastalıklar oluşturmaktadır.
İntiharın tümü ile önünü geçmek mümkün olmasa da intiharı önleme çalışmaları ile intihar oranları, intihar davranışının yaygınlığı ile ilgili bilgiyi ve farkındalığı arttırmak ve toplumsal duyarlılığı artırmakla azaltılabilir. Araştırmalarda İntihar eden kişilerin %90'nında bir psikiyatrik rahatsızlık görülmüş, bu kişilerin 4'de 1'i bir sağlık kuruluşuna başvurmuşlardır. Risk taşıyan kişilerin erken tanınması ve bu yönde geliştirilecek bilinçlendirme programları hedef alınmalıdır. Bu konuda birçok
kurum ortak çalışmalı ve risk altındaki kişilere ve kaybedilen kişilerin yakınlarındaki yıkıcı etkilere her an başvurabilecekleri krize müdahale servisleri, telefon ve internet servis hatları oluşturulmalıdır.
Medyada yayınlanan haberlerde intihara yol açan depresyon, madde bağımlılığı gibi hastalıkların tedavisinin olduğu vurgulanmalı ve nasıl yardım alınacağı konusunda bilgi verilmelidir. İntihar bir çözüm yolu, cesurca bir davranış, romantik ve gizemli bir davranış şekli ile gazetelerin ilk sayfalarında renkli ve resimli yer bulması, intihar şeklinin ayrıntılı olarak yazılması, intiharı özendirmekte ve kişileri intihara teşvik edebilmektedir. Bu nedenle medyada yer alan intihar haberlerinin fotoğrafsız ve ayrıntısız verilmesi daha uygun olacaktır” dedi.
Yorum Yazın