Yasa var uygulama zayıf
AKSARAYAksaray'da son yıllarda gelişme gösteren sektörlerden birisi de İş Sağlığı ve Güvenliği. Sektör, 2012 yılında hayatımıza girerken bu zamana gelindiğinde henüz istenilen seviyeye gelememesi iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarını düşündürüyor.
İş Sağlığı ve Güvenliği diğer adıyla Ortak Sağlık Birimleri ülkemizde henüz yeni bir sektör. 2012 yılında yayınlanan yasayla hayatlarımıza giren ve işverene bir takım sorumluluklar getiren alan işçiler için ise bir güvenlik kaynağı haline gelmiş durumda. Önceliğin insan sağlığı ve güvenliği olduğu bu sektörde uzmanlar eğitimlerini tamamladıktan sonra ''İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı'' olarak göreve başlıyorlar. Derecelendirme usulüyle sertifikalara sahip olan uzmanlar, üretilen ürünün ya da verilen hizmetin en başından bitimine kadar olan tüm aşamalarda, insanın çalıştığı her kısımda görev alırlar. İşverenle ortak çalışma yürütürler ve iş tanımlarının düzenlenmesi, meslek için gerekli tetkikler, güvenlik önlemleri alma işlemleri, güvenlik ekipmanları alımı ve kontrolleri gibi işlemleri yaparlar. İş güvenliği uzmanı Serkan Avcı 2012'nin Haziran ayında çıkan kanunla beraber bu işin hayatımıza girdiğini söylerken, alanın günümüz için halen istenilen seviyede olmadığını ve çıkan kanunun yönetmelikler ve kalifiye iş sağlığı güvenliği elemanlarıyla desteklenmediği sürece belli bir süre daha istenilen şekilde uygulanamayacağını belirtti. Ülkemizde bu kanunun net bir şekilde uygulanabilmesi için zamana ihtiyaç olduğunu belirten Avcı, '' 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu işçiyi korumak amaçlı yapılmış bir kanun. İşçilerin can ve mal güvenliğini korumak şu an her şeyden daha önemli. 50 ve daha fazla işçi çalıştıran, yaptıkları işe göre tehlikeli ve çok tehlikeli işler yapan işletmeler bu kanunu uygulamak zorunda. Yani işletmelerinde en az bir tane işyeri hekimi veya Diğer Sağlık Personeli adı verilen, iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitim almış yardımcı sağlık personeli bulundurmak durumundalar. Az tehlikeli ve tehlikesiz işler sınıfındaki işletmeler ile kamu kurum ve kuruluşları ise kanunun uygulanışı Temmuz 2020'ye kadar ertelendi. İş sağlığı ve güvenliği, oluşabilecek iş kazasını veya meslek hastalığını önlemek için yapılan tüm çalışmalardır. İş girişleri için verilen sağlık raporlarını da iş sağlığı ve güvenliği uzmanı hazırlar. İşe girişte alınan raporların ek-2'si aynı olsa bile yapılan tetkikler farklılık gösterir. Örneğin bir şoför işe alacaksınız, o şoförün var ise sinir hastalığı, tansiyon, diyabet gibi rahatsızlıklarını bilmek istersiniz. Çünkü yolda giderken ani bir kriz, tansiyon düşüklüğü, kan şekeri seviyesi yükselmesi gibi rahatsızlıklar öncelikle kazaya daha sonrasında ise yaralanmalara, belki de can kaybına yol açar. Bu yüzdendir ki bu tetkikler işten işe göre farklılıklar gösterir. İşlerimiz için ise fazla kurumun oluşu rekabet ortamını hazırlıyor. Kâr etmeyi düşünmeksizin ihalelere giriyoruz. Sektör ne kadar kanunla beraber gelişmeye başlamış olsa da kanunun arkasında yönetmelik gibi dayanaklar olmadıkça eksik kalıyor bu yüzden de sektörde kâr düşünülmüyor.'' ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir