© Aksaray Meydan 2020

Bitpazarına Nur yağıyor

Eski ismiyle bitpazarı şimdiki ismiyle ikinci el eşya satış noktası. Kullanmadığımız eşyaları çöpe atmak yerine ihtiyacı olanlara daha uygun fiyatlarla satışa sunduğumuz yerler yeniden canlanmaya başlıyor. Semt pazarlarında en çok rağbet gören yerler ikinci el eşyaların satışının yapıldığı tezgâhlar.

Aksaray'ın semt pazarlarından olan Salı pazarına yolunuz düşerse ikinci el eşya satanları mutlaka görürsünüz, eminim birçoğunuz görmüştür de. Elektrikli aletlerden elektronik eşyalara, mutfak eşyalarından bahçe aletlerine kadar aradığınız her şeyi bir arada bulabileceğiniz bitpazarına hoş geldiniz. Herkese ve her keseye hitabeden eşyalar var bu tezgahlarda.

En çok da ekonomik sıkıntıların yaşandığı dönemlerde halkın imdadına yetişen bit pazarları aynı zamanda geri dönüşüm noktalarıdır. Eski bir radyoyu, televizyonu ya da bir aleti buralarda satış yapan tezgahtarlara getirip satarak atmaktan kurtulur, cüzi bir miktarda olsa bütçenize katkı sağlarsınız; diğer taraftan yenisine çok para harcamaktansa işinizi görecek ikinci el bir eşyayı buradan alarak da paranızın büyük bölümünün cebinizde kalmasını sağlarsınız. Tüketim ekonomisinin hâkim olduğu yerlerde israf kol gezerken, üretim ekonomisi hiçbir şeyi israf etmemeyi öğütler. İşte bu sebeple eskiden daha yaygın olan bit pazarlarını günümüzde bulmak zorlaştı. Gerçi artık teknolojinin imkanlarıyla daha geniş alana hitap edebilen ikinci el eşya siteleri oluşturuldu, gelin görün ki buralar da maalesef ikinci el ev eşyası satan yerler gibi sıfırından biraz ucuz hatta sıfırından pahalıya satışların yapıldığı yerler haline gelmiş. Halbuki bit pazarının sloganı 'atma! artık değer yarat' iken ikinci el eşya satıla platform ve mağazaların sloganı 'ucuza alalım, yenisinden pahalıya satalım' olmuş.

“Eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı” atasözümüzü hemen hepiniz duymuşsunuzdur, ancak atasözünde verilen mesajdan bağımsız aslında birçok şeyin eskisi makbuldür hepimiz biliriz. Yıllanmış şarabın güzelliğine vurgu yaparak “şarap gibi” deyimini kullanırız mesela. Antika diye ifade ettiklerimiz de aslında eski eşyalar değil mi? Babannemizden kalan eski bir kilimi, dedemizden kalan bir tabakayı ya da çakıyı küflerinden arındırıp evimizin en güzel köşesinde saklamıyor muyuz hatta bizden sonrakilere miras olarak bırakmıyor muyuz? Elbette eşyanın değerini çoğu zaman imal edilişinde kullanılan malzeme ve işçilik belirler ama bazı eşyalara değer bile biçemezsiniz, işte kalandan bir parça bir hatıra olan eşyanın değerini bırakan belirler. Bit pazarlarında da vardır öyle eşyalar. İkinci kuşak, üçüncü kuşak torunlar için artık unutulmuş dede ve nenelerinden kalan işe yaramaz ve evde fuzuli yer işgal eden bu eşyaları getirip atıverirler bu tezgahlara. Eğer biraz dikkatli bakarsanız tüm hatıraları çözersiniz.

Gezerken kalabalıktan bir türlü yaklaşmaya fırsat bulamadığım tezgahlara uzunca süre geriden baktım, her şey vardı ve bir ara bulduğum boşluktan sokulup tezgâhın önüne bağdaşımı kurdum. Tek tek bakmam mümkün değil, o kadar çok eşya var ki ne vaktim yeterdi ne de gözüm seçerdi, ilgimi çeken eşyaları incelemeye başladım bende. Dededen kalan tabakayı gördüm, heyecanla elimi uzatıp içini açtım. Sararmış gitmiş sigara kağıtları ve bir de not vardı, belli ki satan gibi alanda merak edip açmamış içini. Notu alsam tabakayı koysam ayıp olur gibi geldi, bende 5 lira uzatıp aldım tabakayı. İçimde tarifi imkânsız bir merak ve heyecanla münasip bulduğum bir köşeye çekildim ve tabayı açıp içindeki notu aldım. Eminim sizlerde merak ediyorsunuz 'acaba tabakanın içinden çıkan notta neler yazıyor' diye.

Sizlerle tabakanın içinden çıkan notta neler yazdığını paylaşacağım elbette ama şimdi değil. Bir sonraki 'Tabakadan Notlar' başlıklı yazımda hem tabakadan çıkan notu aktaracağım hem de bir başka sürpriz daha yapacağım. Şimdilik esen kalın ve bit pazarına gitmeyi sakın unutmayın.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER