© Aksaray Meydan 2020

Asgari Ücret için nefesler tutuldu

Son zamanlarda her geçen gün biraz daha bozulan ekonomi ve insanların alım gücünün eskiye oranla çok daha fazla düşmüş olması, 2 Ocak’ta toplanacak Asgari Ücret Belirleme Komisyonu’nun toplantısına olan beklentiyi en üst seviyeye çıkardı.

Yüz binlerce çalışanı ilgilendiren asgari ücret artışının belirleneceği komisyon 2 Aralık’ta toplanıyor.

2020 Yılı için belirlenecek olan asgari ücret komisyonu 2 Aralık’ta ilk toplantısını yapacak. Yapılacak olan toplantıda 2020 yılı için asgari ücrete yapılacak olan zam oranı belirlenecek. Belirlenecek olan ücret için işçi temsilcileri ve işverene temsilcileri aynı masada görüşlerini bildirecek. Yapılacak zam oranının tatmin edici bir düzeye ulaşması beklenmese de artışı işverene daha fazla yük getireceğinde yeni işçi çıkartmalarla karşı karşıya kalınacağı endişesi de yaşanıyor. Geçtiğimiz yıllarda asgari ücrete yapılacak zam oranlarının belli olmasının ardından birçok işçi yılbaşını görmeden işlerinde olmuşlardı. Yeniden aynı süreci yaşamak istemeyen işçiler asgari ücrete yapılacak zammın ardından artan vergilerin de düzenlenmesi gerektiğini söyleyerek yaptıkları açıklamalarda; “Şu anda iki bin yirmi lira olan ücretler 2 kişilik bir ailenin bile hayatta kalma şansı kalmadı. Merkezde ev kiraları artık binli rakamlarla telaffuz edilmeye başlandı. Aldığımız ücretleri sadece kredi kartlarının asgari tutarlarını ödemekte kullanıyoruz. Çok fazla zam yapılacağını da beklemiyoruz. Zaten asgari ücrete 100 lira zam yapılsa tepeden tırnağa kadar her şeye bunun 3 katı zam yapılıyor. Her sene asgari ücrete yapılan zamların ardından daha fazla fakirleşiyoruz. Bir önceki seneki maaşımızı arar oluyoruz. Bununla beraber artan maliyetler nedeniyle işçi kıyımı da başlıyor. Geçen senelerde asgari ücret artışından sonra sadece Aralık ayı içerisinde hangi firmalar ne kadar işçi çıkartmış? Bu rakamlar açıklanmalı. Fabrikalar yıl atlamadan daha az yani zamsız asgari ücret tutarından tazminatları ödemek için yıl atlamadan birçok kişi işsiz kaldı. İşverenlerde kendilerince haklı bizler geçen sene aldığımız 200 lira farkı görürken onlar vergi ve sigorta primlerindeki artışla daha fazla bedeller ödemek zorunda kaldılar. Bu sene de işçi kıyımı olmaması için vergi ve sigorta primlerinde de devletimiz fedakarlık yapmalı” derken işverenler ise açıklamalarında; “Asgari ücretin fazla olduğunu savunmak gerçekten ülkemizin gerçekleriyle dalga geçmek olur. Bu rakamlara bir ailenin yaşama şansının kalmadığını biliyoruz. Ama yapılan her zamdan sonra artan prim ve vergiler bizleri daha büyük sıkıntıya sokuyor. Asgari ücret üzerinden alınan vergilerin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Zaten asgari yani en alt tabakada maaşlardan vergi almanın da mantığını anlayamıyoruz. Yapılacak olan yüklü zammın ardından yüklü oranda vergi ve SGK primleri de artacağından ister istemez daralmaya gitmek zorunda kalacağız. Önümüz kış işlerin durumu ortada kimse bizden farklı değil. Düzenleme asgari ücret zammıyla beraber vergi ve SGK primlerinde de yapılmalı. En azında asgari ücrete zam yapılsa da vergi ve primlere zam yapılmamalı. Bu sayede işçilere yapılan zamları ödesek bile işçi çıkartma yoluna gitmeyiz. Bir işçi başına yapılacak 200 lira zam bizlere daha fazla oranda yansıyor. Bunu da değerlendirmeliler. İşçiler bizleri zamma karşıymış gibi görüyor ancak diğer kalemlerdeki artışı hesaba katmıyorlar” dediler.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER