© Aksaray Meydan 2020

Aksaray Barosu'ndan Birleşmiş Milletler'e Mektup

Aksaray Barosu Başkanı Av. Levent Bozkurt’un Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türkler’e yönelik yapılan insanlık dışı şiddette karşı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne yazmış olduğu mektup...

Aksaray Barosu Başkanı Av. Levent Bozkurt’un Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türkler’e yönelik yapılan insanlık dışı şiddette karşı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne yazmış olduğu mektup...

Çin Halk Cumhuriyeti   tarafından , Doğu Türkistan  bölgesinde uzun yıllardan beri asimilasyona tabi tutulan UYGUR  TÜRKLERİ’ ne yönelik sistematik baskı ve şiddet  artarak devam etmektedir.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile insanlık onurunun bir parçası olarak kabul edilen ilkelere göre ; herkes düşünce ve inanç özgürlüğüne sahiptir. Doğu Türkistan da yaşananlar  ihtilafsız HAK İHLALİDİR.

Çin Devleti hakimiyetinde bulunan Doğu  Türkistan yaşananlar ile ilgili    hak ihlallerini tespiti ile bu  aşağıda belirtmiş olduğumuz  konularda hak ihlallerinin araştırılıp , rapor hazırlanmasını talep ederiz.

Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türklerin ;  düşünce, ifade ve din hürriyeti, barışçı örgüt kurma hakkı, toplanma hakkı, siyasi haklar, kanun önünde eşitlik hakkı, azınlık hakları, eğitim hakkı, çalışma hakkı, mülkiyet hakkı,seyahat hakkı ve serbest seçimlere katılma hakkı ile adalet, haysiyet ve ünü koruma, göç ve iltica gibi hakları kullanmalarının  mümkün olmadığının incelenerek raporlanmasına,

 Doğu Türkistan’da devlet memurlarının, işçilerin ve öğrencilerin ibadet yerlerine gitmeleri ve ibadetle meşgul olmalarının  yasaklandığı ,ibadet yaptığı tespit edilen kişiler işten ve okuldan atıldığı , Ramazan ayında oruç tutmanın yasaklandığı ,oruç tutan Müslüman  Uygur Türklerinin  fişlendiği, cezalandırıldığı,bu kişilerin  keyfi olarak gözetim altına alındığı  ya da para cezalarına çarptırıldığı, dinî eğitim almak isteyenlerin herhangi bir şekilde gidebileceği bir eğitim kurumu bulunmadığı ,camilerde ise dinî değerler yerine   devlet yasalarının tebliğ edildiği ,evlerinde dinî kitap bulundurmanın bir suç unsuru olarak kabul  edildiği, kitaplara el konulduğu  ,cezalar verildiği , ibadet anlamına gelebilecek pek çok davranışın  yasaklandığı  ,camilerin kapatıldığı  yönündeki ihbar  edilen vakıaların  araştırılması gerekmektedir. 

Diğer taraftan Doğu Türkistan’da kimsenin yaşam güvencesi ve hukuk güvencesinin ortadan kalktığı, keyfi tutuklama ve cezalandırmaların yapıldığı  ,tutukluların geride kalan çocukları ve ailelerine yardım etmenin suç sayıldığı, yine en fazla iki, nadiren  üç çocuk doğurmalarına müsaade edilen Doğu Türkistanlı kadınların , plan dışında hamile kaldıklarında hamileliklerinin son günleri dahi olsa mecburi kürtaja tabi tutuldukları,nüfus planlaması çocukların gizli olarak dünyaya getirilmesi hâlinde ise ailelere çok yüksek maddi cezaların verildiği , doğum yapan kadının  veya eşinin  memur olması halinde görevine son verildiği yönündeki ihbar  edilen hak ihlallerinin  araştırılmasını  talep ederiz.

Son olarak 28 Temmuz 2015 tarihinde   tüm dünyanın gözü önünde  sırf Müslüman ve Türk olmaları nedeniyle inançlarını yaşamak isteyen 28 Doğu Türkistanlı Türk  acımasızca katledilmiştir. Çin Devleti dünya kamuoyuna yaptığı açıklamalarda bu kişilerin güvenlik güçlerine silahla saldırdığı iddiasında bulunmasına rağmen  herhangi bir şekilde görüntü kaydı ya da delil  paylaşmamıştır. Bu  haliyle , dini inançlarını yaşamak arzusunda bulunan masum 28 insanın inançları  uğruna katledildikleri , hak ihlalinin mağduru oldukları ortadadır.

BM Genel Kurulu tarafından 15 Mart 2006’da alınan A/60/251 sayılı kararla kurulan Konsey’inizin hiç şüphesiz dünya milletleri arasında saygınlık ve güvenilirliğinin  etkinleştirilmesi  bakımından başvurumuzu objektif biçimde değerlendirerek  incelemelerde bulunacağından kuşkumuz bulunmamaktadır.

Bu vesile ile talebimin kabul edilerek Çin Halk Cumhuriyet Doğu Türkistan  Bölgesinde  yaşanan insan hak ihlallerinin raporlanarak Kurucu Genel Kurul iradesine uygun olarak , insan haklarının geliştirilmesi ve korunması alanında tavsiyelerde bulunulması ve hak ihlallerinin karar altına alınmasını talep eder, kurum olarak konunun takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz.

 Gereğini saygılarımızla talep ederiz. 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER